Şimdi yine “masal” yakıştırması yapacaksınız ama “Pandemi Dönemi” sadece ülkemiz için değil insanlık için erişilebilir gıda konusunda tarımın önemini bir kere daha ortaya koydu. Çalışmayan, üretmeyen ve kapanan insanlık “stoklara” yöneldi.
1990 yıllara kadar yapılan araştırmalarda Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olmakla övündüğümüz ülkemizde uygulanan göç politikaları, kırsal nüfusun şehirlere göçünü teşvikle farklı bir evre girdik. Tarım alanlarının süratle terk edilmesi, kentle-kırsal arasına sıkışmış bir toplumsal yapı oluşmasına neden oldu. Ancak bugün daha savaştaki ülkelerden tahıl ve çeşitli gıda ürünleri ithal eder konuma geldik. Bilimsel bir araştırma sahibi değilim ama bugün tarımsal üretimin özellikle çalışan kısmında artık kendi vatandaşlarımız değil sığınmacıların, mülteci diye tabir edebileceğimiz kesimlerin yer aldığı gerçeği ile yüzleşmek durumundayız. Tarım ve hayvancılıkta ciddi bir kabuk değişimi yaşandı veya yaşanmaya devam ediyor. Özellikle genç nüfusumuz her geçen tarım ve hayvancılık sektöründen hızla çıkıyor. Bunun çeşitli sebepleri mutlaka var. O detaylara girmeye gerek var mı bilmiyorum. Üretmenin ve emeğin yeterince karşılığını alamadığını düşünen gençlerimizin köyden kente göçünün büyük sorunlar oluşturmaya başladığını gözle görebiliyoruz.
Tam bu noktada özellikle Eskişehir’i yakından ilgilendiren bir gelişme yaşanıyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir Kent Konseyi, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi ve Ziraat Mühendisleri Odası iş birliğiyle tarımın geleceğini tartışmak üzere önemli bir panel düzenliyor. “Su, Tarım, Gelecek” başlıklı panel, önümüzdeki Perşembe günü saat 15.00’te Haller Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Alanında uzman akademisyenler, sektör temsilcileri ve çiftçiler, tarım politikaları ve sürdürülebilir üretim konularında fikir alışverişinde bulunacak. Panelde, iklim krizi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, kuru tarım, tarımsal üretim ve gıda güvenliği gibi kritik başlıklar ele alınacak. Konuşmacılar arasında ESOGÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Onur Koyuncu, ESOGÜ Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İmren Kutlu ve Doç. Dr. Koç Mehmet Tuğrul, çiftçi İlayda Altıntaş, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder ve Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nden Ziraat Mühendisi Hasan Çakıllı yer alacak. Panelde, bilimsel yaklaşımlar ile sahadaki uygulamalar bir araya getirilerek tarım politikaları için yapıcı çözümler üretilecek. Hem üreticilere hem de karar vericilere rehber niteliği taşıyacak etkinlik, geleceğin tarım vizyonunu şekillendirmek açısından büyük önem taşıyor.
Bütün bunların hepsine eyvallah… Eskişehir gibi tarımsal üretimde çok uzun yıllar İç Anadolu gibi devasa bir alanda liderlik üstlenmiş Eskişehir’de yukarıdaki konular mutlak surette çok değerli.. Tarımın tüm boyutları ile ele alınması elbette kıymetli ancak. Asıl sorun ortaya konacak vizyonu hayata geçirecek insan faktörü bana göre gerçekten çok daha önemli. Sakın yanlış anlaşılma olmasın paneli düzenleyenlere yürekten teşekkür ediyorum. Ancak merkezinde insan olmayan bir takım önerilerin eksik kalacağının da altını kalın çizgiler ile çizmeliyim.
Dünyanın en modern projelerini üretelim ama o projenin merkezine gençlerimizi ve bu toprakların insanlarını oturtamazsak, onları yeniden çalışmaya, üretmeye ikna etmezsek işte o tüm emekler havada kalır. Çocuklarımıza ekmeyi, biçmeyi, sulamayı, süt sağmayı, traktör kullanmayı öğretemezsek, besiciliğin ülkemize ve insanımıza kazandıracakları konusunda onları ikna edemezsek bu emeklerin boşa gitmesinden endişe ederim… Her şey bir tarafa tek gerçek, “Tarım hepimiz için gelecektir!”