Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru yeni bir proje başlattı.

“Muhtarlar Konuşuyor” adını verdiği projede her hafta bir mahallenin muhtarı konuşturuluyor.

Basının karşısına çıkarılıyor.

Sorunları anlatılıyor.

İyi de Odunpazarı Kent Konseyi’nin görevi sorunları konuşmak mı yoksa sorunları çözmek mi?

Muhtarlar sorunlarını anlatmak istese bile Kent Konseyi’ne muhtaç değil…

Arar gazeteyi, gazeteciler zaten gider.

Odunpazarı Kent Konseyi neden kendine bu konuyu görev edindi ki?

Yapacak iş bulamamış olsa gerekler “Hadi biz sizi basınla buluşturalım, anlat kardeşim, hadi gene iyisin” diyerek bir nevi kendilerini önemli hissediyorlar ve hissettiriyorlar.

Kent Konseylerinin görevi nedir?

Kentin hak ve hukukunu korumak.

Kumru muhtarların sorununu dile getirerek kentin hak ve hukukunu korumaya çalışıyor ve hiçbir soruna çözüm olmuyor.

Sorun çözmek isteyen Kent Konseyi Başkanı muhtarı ayağına çağırmaz, kendisi soruna gider.

Yani mahalleye…

Gezer, görür, yerinde inceler.

Merak ediyorum şimdiye kadar hangi sorunları çözüldü?

Çözüldüyse de rapor sunsun İsmail Kumru…

Şimdiye kadar şu mahallenin şu kadar sorununu çözdük desin.

Helal olsun diyeceğim!

Zaten sözünü dinleyen de yok!

Olmaz da!

Çünkü Odunpazarı Belediyesi’ne bu kadar yakın bir isim basına dahi gerek duymadan sorunları çözebilir.

Ne de olsa Odunpazarı Belediyesi’ne çok yakın.

Muhtarlar bir sorun varsa kendisini arar, bu da yetkililere iletir.

Olay tak çözüldü.

Bu kadar aksiyona gerek yok!

Ancak Kumru’nun tek derdi vitrinde gözükmek yüksek ihtimal…

Yani anlayacağınız…

Çocukların, gençlerin, kadınların ve engellilerin toplumsal yaşamdaki etkinliklerini artırmak için çözüm üretmesi beklenen İsmail Kumru, belediyeyi göreve çağırıyor.

Mesela günümüzün en önemli konularından biri kadına şiddet…

Bu da Kent Konseyi’nin mücadele etmesi gereken konulardan birisi…

Zaten muhtarlar yıllarca gazetelere konuştu hatta yakın tarihte 2Eylül Gazetesi birçok muhtarla konuşup sorunları iletti.

Sen bu işleri bırak!

Kent Konseyi olarak kadınları konuşturmaya bak!

Kapalı kapılar ardında öyle hayatlar var ki!

Bu yapmaz dediğin kişiler ne kadınlara şiddet uyguladı!

Ve ağlattı, gözyaşı döktürdü!

Ya İsmail böyle işte…

Sorun çok ama sen yanlış yere odaklanıyorsun.

Muhtarın derdini dinleyen var.

Sen suskunların sesi ol.

Şimdi sen kızdın bana biliyorum.

Dur ben sana bir şarkı armağan edeyim.

Rahatla…

Grup Vitamin ’den geliyor:

“İsmail
İsmaaaaail odalarda ışıksızım!
Peşindeyim İsmaaaaaiiiil…

Kırdığın potlar bini aştı.

Bak yanlışsın herkes kaçtı.
İsmail de buna şaştı, aklını seveyim lan İsmail…

İsmaiiiiiil…
Çılgın çocuk İso…
İsmaaaail önemli şahsiyetim benim.
İsmaaaail, felsefe yapma.
İsmail, tut ki mucizeyim.
Ne desem laf değil.

İsmail beni anlamadın ya ben ona yanıyorum!