Eskişehir’de dehşet verici bir olay yaşandı.
13 yaşındaki bir kız çocuğu Millet Bahçesi’nde darp edildi.
Uyuşturucu içmeye zorlandı.
Görüntüler sosyal medyada yayılınca, gerçekler ortaya çıktı.
Avukat Buse Koçyiğit, çocukların uyuşturucu tehdidi altında olduğunu vurgulayarak, Eskişehir Millet Bahçesi hakkında, “Millet Bahçesi’nde bonzai, metamfetamin ve bali gibi uyuşturucuların satışının yaygın olduğu bir ortam var” iddiasında bulundu.
Durum çok vahim.
Millet Bahçesi’ni çok sık şekilde gündeme aldım.
Bakımsızlığından güvensizliğine kadar Eskişehir adına ciddi bir tehlike halini aldı.
Özellikle akşam saatlerinde, karanlık saatlerde tekin olmayan insanlar tarafından ele geçiriliyor.
Aile ortamından uzak.
Aile ile gitmeye kalksan korkuyorsun, endişe ediyorsun!
Kentin orta yerinde bu güvensizliği yaratmaya kimin hakkı var?
Özellikle çocuklar için inşa edilen bu alanın çocukların güvenliğini tehlikeye sokmasına kimin hakkı var?

13 yaşındaki bir çocuğa yapılanlar zulümdür.
Peşi bırakılmamalıdır.
En güzel çağlarında bir kız çocuğuna yapılanlar unutulamaz!
O da unutmayacaktır!
Bütün hayatını etkileyecek travmalara maruz bırakıldı.
Ve suçlu bizleriz.
Kentin ortasındaki bir park güvensiz bir ortama dönüşene kadar yetkililer neredeydi?
Gazeteciler sürekli gündemine aldığında tek bir ses çıkmadı.
Neden?
Susmak da, hiçbir şey yapmadan beklemek de, görmezden gelmek de suça ortak olmaktır!
Bir genç kız kentin ortasında zulüm gördü de herkes kör, sağır, dilsizi oynadı!
Artık yeter!
Vakit konuşma vaktidir!
Harekete geçme vaktidir!
Suçlular cezalandırılmalı!
Bu olay en ince ayrıntısına kadar araştırılmalıdır!

Artık görmezden gelinemez!
Bu olayın üstü kapatılamaz.
Bir çocuğun hayatı karardı!
Psikolojik olarak, fiziksel olarak büyük bir travma yaşadı.
Peki, bu çocuğun geleceğini kim geri verecek?
Sadece olayın failleri değil, bu olayın yaşanmasına zemin hazırlayan, ihmali bulunan herkes sorumludur.
Güvenliği sağlamakla yükümlü olanlar, orayı “çocukların oyun alanı” diye lanse edip sonra kaderine terk edenler, bu parkın gece neye dönüştüğünü bile bile sessiz kalanlar…
Hepsi bu utanca ortaktır.

Millet Bahçesi bir yaşam alanı değil, bir tehdit alanı haline gelmiş durumda.
Eskişehir gibi aydın bir şehir bunu hak etmiyor.
Bu sessizlik, bu vurdumduymazlık kentin ruhuna ihanettir!
Yetkililere sesleniyorum:
Bu parkı ya güvenli hale getirin ya da kapatın.
Kameralarla, devriyelerle, sürekli denetimle koruyun.

Çocukların, kadınların, gençlerin korkmadan girebileceği bir yer haline getirin. Aksi takdirde yaşanacak her olayın vebali sizin omuzlarınızdadır.

Kuantum Özge der ki:

“Sadece kendini değil çevreni de düşün, yatırım yap. Her iyilik geri döner.”