Seçime sayılı günler kaldı. Türkiye tarihi bir seçim için geri sayıma geçti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına kimler damgasını vuracak hep birlikte göreceğiz. Bu arada çok çetin, gerilim dolu seçim kampanyaları yürütülüyor. Bu konuyu ayrıca bir başka yazının konusu yaparak ele alacağım.

14 Mayıs seçimleri öncesi 27. Dönemde Eskişehir’i temsil eden 7 milletvekilinden sadece 2 tanesi yeniden seçilebilecek yerlerden aday gösterildi. İktidar Partisi AK Partide milletvekili aday listesi tamamen değişti. Üç dönem kuralına takılan Nabi Avcı’nın yanı sıra iki dönemdir milletvekili olan Harun Karacan ve Emine Nur Günay listelerde kendilerine yer bulamadılar. İYİ Parti’nin tek milletvekili Aslan Kabukçuoğlu ile MHP’nin tek milletvekili Metin Nurullah Sazak da yeni dönemde milletvekili aday listelerinde yoklar… Yani Eskişehir de milletvekili profilleri yine değişti. AK Partide ilk iki sırada dışarıdan kontenjan isimler yer alırken teşkilatta görev yapanlar kendilerine alt sıralarda yer bulabildiler. CHP’de ise mevcut 2 milletvekili Çakırözer ile Jale Nur Süllü ilk iki sıradaki yerlerini korudular. İYİ Partide ise temayül yoklamasının sonuçlarına göre, MHP’de ise Devlet Bahçeli’nin tercihleri doğrultusunda listeler oluşturuldu.

Şimdi benim merak ettiğim listelerde kendilerine yer bulamayan mevcut milletvekillerinin, seçilecek yerlerdeki arkadaşlarına destek olup olmayacakları. Örneğin Nabi Avcı, Emine Nur Günay, Harun Karacan AK Parti’nin seçim kampanyalarının neresinde yer alıyorlar veya alacaklar? Yine benzer soruları İYİ Parti Milletvekili Aslan Kabukçuoğlu ile MHP milletvekili Metin Nurullah Sazak için de sormak mümkün. Bu vekiller “nasılsa biz listelerde yokuz ?” diyerek kabuklarına mı çekilecekler, yoksa adaylarının yanında mı duracaklar? Partilerinin seçim kampanyalarına destek mi verecekler, “Biz tercih edilmediysek herkes ne hali varsa görsün” mü diyecekler?

Şimdi gözler bu milletvekillerinin üzerinde. AK Partililer bu konuda çok umutlu değiller, benzeri pozisyon İYİ Parti ve MHP’liler içinde geçerli. Konuştuğumuz AK Parti’liler, “göstermelik birkaç görüntü” ile bile eski vekillerin olayı geçiştirmediklerinden söz ederek, “Bu zaten böyleydi, bundan sonra da böyle olur. Teşkilattan gelen ile teşkilattan gelmeyenlerin arasındaki fark tam da bu” değerlendirmesinde bulundu..

Siyaseti yakından takip eden dostlarımızdan birisi de “Eskişehir kaderi böyle. Eskişehirliler hak ettikleri temsiliyeti, parti merkezlerinin teslimiyetlerine terk ettikleri sürece elde etmezler. Her dönemde yukarılardan dayatılan ‘bizim gönderdiklerimiz sizin tercihlerinizden daha iyidir’ anlayışına tepki göstermedikleri sürece bu böyle gelmiş böyle gider. Eskişehir bu konuda biraz da treni kaçırdı. Geçmişteki aday dayatmalarına tepki gösterilip birlik ve beraberlik için tavır konulabilseydi bugün temsiliyet teslimiyete dönüşmezdi. Bakın size söyleyeyim, dışarıdan gelip de milletvekilliği sona eren isimlerin hiç birinin yolu bundan böyle Eskişehir ile kesişmez. Bunun geçmişte çok örneklerini gördük ” değerlendirmesinde bulundu.

Hani düşününce bu dostumuzun söyledikleri hiçte haksız değil… Eskişehir; eğitim, kültür ve sosyolojik yapısının yanı sıra güçlü potansiyeli ile gerçekten yerli ve Eskişehir’in topraklarının yetiştirdiği isimler ile temsil edilmeyi fazlası ile hak ediyor. Hak ediyor etmesine de sonuç olarak siyasetin göbeğindekilerin yukarılara olan minnet borçları Eskişehir’in hak ettiklerini almasının önünde büyük bir engel oluşturuyor…