CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz’ı ziyaret ettim.
Partide bir araya geldiğimiz Yalaz ile Eskişehir’in güncel meselelerine dair sohbet etme imkânı bulduk.

Şehirle ilgili konuşulanlar tanıdıktı…
Fazla detaya inmeyeyim.

Ancak sohbetin bir yerinde Talat Bey öyle bir noktaya temas etti ki doğrusu ben de durup düşündüm.
Herkesin gözünden kaçmış olabilir…
Kaçmayanların ise görmezden gelmeyi tercih ettiği bir detay belki de…

Yalaz, “AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, Eskişehir İş Konseyi’nde neden yok” diye sordu.

Açık söyleyeyim!

Bu soruyu son derece yerinde hatta gecikmiş bir soru olarak değerlendirdim.

Çünkü Eskişehir İş Konseyi son dönemde şehrin en çok konuşulan yapılarından biri hâline geldi.
Geçtiğimiz günlerde konsey heyeti Ulaştırma Bakanı ile bir araya geldi.
Masada az şey yoktu!
Eskişehir–Yenişehir–Gemlik Limanı Demiryolu Bağlantısı…
Kuzey Çevre Yolu Projesi…
Yüksek Hızlı Tren sefer sayılarının artırılması…

Yani doğrudan Eskişehir’in geleceğini ilgilendiren, şehrin kaderini etkileyecek başlıklar konuşuldu.

Konseye son olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce de katıldı.
Kendisi katılamadığı toplantılarda dahi sürecin dışında kalmamaya özen gösteriyor mutlaka bir temsilci gönderiyor.

Buraya kadar tablo net.

Eskişehir İş Konseyi bilindiği üzere Gürhan Albayrak öncülüğünde kuruldu.
İlk günden itibaren de konseyin “sanayicilerden oluşan bir platform” olduğu vurgulandı.
Gürhan Albayrak da bunu açıkça dile getiriyor:
“Ben burada sanayici kimliğimle varım.”

Peki, Nebi Hatipoğlu?

O da bir sanayici.
Hem de bu şehrin yakından tanıdığı, iş dünyasında bilinen bir isim.

Siyasi kimliğini bir an için kenara bırakalım.
AK Parti milletvekili olmasını paranteze alalım.

O zaman şu soru daha da anlam kazanıyor:
Neden yok?
Neden davet edilmiyor?
Yoksa davet edildi de kendisi mi gelmedi?

Açıkçası bu soruların cevabını merak etmemek mümkün değil.

Çünkü eğer mesele gerçekten “Eskişehir için birliktelik” ise…
Eğer amaç şehrin çıkarlarını Ankara’da daha güçlü savunmak ise…
O masada ayrım olmaması gerekmiyor mu?

İşte tam bu noktada insanın aklına ister istemez başka sorular geliyor.

AK Parti içerisinde Gürhan Albayrak ile Nebi Hatipoğlu arasında bilmediğimiz neler oluyor?
Sadece siyasi bir görüş ayrılığı mı yoksa artık tamiri zor bir kırılma mı söz konusu?

Herkes CHP’deki kavgalara odaklandı ancak durum AK Parti’de farksız mı?

Daha da önemlisi şu!
Bu olası gerilim Eskişehir’in menfaatlerinin önüne mi geçti?

Şehir için kurulduğu söylenen bir yapıda şehrin önemli aktörlerinden birinin dışarıda kalması tesadüf mü yoksa bilinçli bir tercih mi?

Eskişehir kamuoyu artık bu soruların cevabını duymak istiyor.
Çünkü mesele isimler meselesi değil.
Mesele koltuk ya da unvan da değil.

Mesele Eskişehir.

Ve Eskişehir söz konusu olduğunda, kimlerin aynı masada oturabildiği kadar kimlerin o masanın dışında bırakıldığı da en az konuşulanlar kadar önemlidir.

Kuantum Özge der ki:

“Her şey dağılmış gibi hissettirdiğinde bil ki evren hâlâ senin lehine çalışıyor.”