Yerel seçim yaklaşıyor. Meclis tatilde ama siyaset hareketli olarak devam ediyor. Eskişehir’in bazı milletvekillerini görüyorum. Ama büyük çoğunluğu ortada yoklar. Bize mi görünmüyorlar. Yoksa, derinden yerel seçim çalışmalarına başladılar mı ?
Eskişehir merkezde belediyeler CHP’li olunca, dikkati de çekiyorlar. Kim gidecek. Kim kalacak. Büyükerşen ile Ataç’ın tavrı ne olacak? İttifak da ise İYİ Parti meselesi ne olacak? İttifak açısından Eskişehir’de güçlü duran İYİ Parti ile Saadet var. DP’de ise çalışkan bir il başkanı. Bu cephede durum budur. En önemli enstrüman ise Yılmaz Büyükerşen’dir. Büyükerşen aday olacak mı olmayacak mı? Sahada ölçüm yapanlar var. Olsun mu, olmasın mı? diye ölçüm yapanlar Eskişehir halkına dolayısıyla seçmene soruyorlar.
İYİ PARTİ’DE BEKLENTİ
Dün çok eskilerden tanıdığım, İYİ Partide de yönetici olan bir arkadaşım aradı. Bazı konuları, karşılıklı görüştükten sonra İYİ Partililerin mantıklı düşünmesi gerektiğini belirterek,” Ben eskiden bu yana yerel seçimde oyumu Yılmaz Hoca’ya veririm. Çevremi de ikna ederim. Mantıklı düşünmek gerekir. Partide ortalıkta görülen o iki isme partililerde, Eskişehirli de sıcak bakmıyor. Onlarda bu durumun farkına varmalıdırlar” dedi.
BU FAKİR NE YAPSIN
CHP de deve dişi adamlar var. Her CHP’li genelkurmay başkanıdır. Asker azdır. Ama CHP’nin Odunpazarı tayfası, il başkanlığı için yanlış tercih yaptı. Bu konu da Yılmaz Hoca sessiz duruyor. Sessizlik iyiye alamet değildir. Son dakika golünü beklemek gerekiyor. O da ilçe belediye başkanları listesinin yüksek seçim kuruluna verildiği tarihtir. Yollarda çok liste değişti. Her konuya açıklama yapan milletvekili Utku Çakırözer’e il başkanlığı konusunda düşüncelerini sordum. Şu cevabı aldım,” Bu fakir ne yapsın”. Eskişehirliler ve Eskişehir’deki partilerden çok önce aynı gazetede çalıştığım için Utku Çakırözer’i o zamandan bu yana tanıyorum. CHP’de bazıları güç zehirlenmesi yaşıyor. Ama ne yazık ki, bu kişiler bile batılıların CHP’ye biçtiği ‘değişim’ sloganına sarılıyorlar. CHP’liler Ocak ayında şu noktaya da gelebilir. Bu il başkanı ile seçimi çıkaramayız. Değişsin ve o il başkanı değişir. Eskiden özellikle de 12 Eylül’den önce CHP’nin dirayetli üyeleri vardı. Gerektiğinde ağırlığını koyardı.Şimdi onlar yoklar. Başka partiyi eleştiriyorlar. Ama kendileri hazır asker oldular. Emirleri uyguluyorlar. İyi mi? kötü mü? Sorgulamıyorlar.
YA OLMASALAR
Diyorum ki, CHP’de Yılmaz Hoca ile Ahmet Ataç olmasa ne olur? Solun kalesinde yüzde 2.5 ile seçim kazanan, kişi bugün yapmaya çalıştığı işleri yapabilir mi? Esamesi bile okunmaz. Onun için, bilinçli seçmen olmak gerekir. Yazımın girişinde söze ettiğim İYİ Parti yöneticisi kadar olamayan CHP’li sayısı bir o kadar fazla ki. Bu CHP’lilerin AK Parti’yi eleştirmesinin bir anlamı yok. CHP’nin 100. yıl kutlandığında il başkanlığı önerisi gibi olmayacak işler yapanlar, tarihi de kötü geçeceklerdir. Yoksa, gizlice başka partiye mi çalışıyorlar.
CHP’NİN GÜCÜ YETER Mİ?
Geçenlerde Fatih Altaylı, sosyal medya hesaplarından ‘CHP Yılmaz Büyükerşen’i Göstermeyecek’ diye bir yazı paylaştı. Bizde bu yazıyı okurlarımıza haber değeri olduğu için duyurduk. Altaylı iyi gazetecidir. Habertürk’den benim patronumda sayılır. Habertürk çıkarken, matbaa da sabahladı. Gazeteyi 250 bin ile 300 bin tiraj arasında bir yere oturmasını sağladı. Şimdi, sosyal medyası var. Blogundan yazıyor. Tabii ki, bloğunun ilgi görmesi gerekiyor. Kısacası, gazeteciliğini sürdürüyor.
CHP’ Yılmaz Hoca isterse yeniden CHP’nin Eskişehir Büyükşehir Başkan adayı olabilir. Yılmaz Hoca’nın gücü Kılıçdaroğlu’nun da CHP’nin de üstündedir. CHP’nin Yılmaz Hoca’yı aday göstermeme lüksü yok. Kazım Kurt’u göstermeme lüksü ise vardır. Başka bir deyişle Büyükerşen ve Ataç, istedikleri takdirde önümüzdeki seçimin değişmez adaylarıdır. Olayları iyi tahlil etmek gerekiyor. Yılların emeğini harcayanlara saygı duymak ve gelişmeleri mantıklı değerlendirmek gerekiyor.