Kurşunlu Külliyesinin, Ahşap Eserler Galerisi 2000 yılında Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, tarafından ‘Osmanlı Mutfağı’ olarak hizmete sokulmak istendi. Ancak, bu girişim külliyenin Odunpazarı bölgesinde olması nedeniyle, yapılamadı.2000’li yılların başında harabe haline gelen kurşunlu külliyesi sonra nasıl ayağa kalktı.

Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı Belediyesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Odunpazarı Kent Konseyinin ortaklığı ile “Şehrin Yadigârları” söyleşi külliyesinin tanıtımı ve 500. Yılı nedeniyle Odunpazarı’nda bugün ‘Ahşap Eserler Galerisi’ de yapıldı. Kurşunlu külliyesi ile benimde 15 yıllık bir maceram oldu. Bugün gözde olan külliye, 2000’li yılların başında kaderine terkedilmişti.

İKİ KAMYON ÇÖP

2000’li yıllarda benimde yönetim kurulu üyesi olduğu Kalp Vakfı olarak, Kurşunlu Külliyesi’nin cami ve bugün Ahşap Eserler Galerisi olarak kullanılan, Kervansaray bölümü dışındaki bölümleri 25 yıllığına kiraladık. Bölge Odunpazarı bölgesi olmasına rağmen, olaylara daha duyarlı yaklaştığı için Tepebaşı Belediyesi’nin temizlik işlerinden yardım istedik. 2000 yılında külliyeyi temizleyerek, iki kamyon çöp attık. Bahçeyi ışıklandırdık ve çim çalışması yaptık. Ağaçları budadık. Kısıtlı da olsa, turizmin hizmetine açtık. Çatıları onardık. Kırılan camları taktık. Çalışmalarımız duyarlı Eskişehirlilerin taktirini kazandı.

OSMANLI MUTFAĞI

Bizim vakfın girişimi üzerine, yok olmaya doğru giden kurşunlu külliyesi istenilen seviye de olmasa bile toparlandı. Cami derneği ile caminin çevresinde de düzenleme yaptık. Paslı görüntüleri ortadan kaldırdık. Tepebaşı Belediyesi bizim aracılığımız ile kervansaray bölümünde Osmanlı mutfağı kurmak istedi. O zaman ki Odunpazarı belediye başkanı, önce telefonla beni arayarak, girişimimin yanlış olduğunu söyledi. Sonra, Kültür Bakanlığına baskı kurarak, Tepebaşı Belediyesinin bu olumlu girişimini sona erdirdi.

SAKALLI DÖNEMİ

Burhan Sakallı, henüz Odunpazarı Belediye Başkanlığına adaylığı söz konusu olmadığı dönemde benden külliyeyi gezdirmemi istedi. Kafasında Odunpazazarı Belediye Başkan adaylığı varmış. Yanımıza gazeteci arkadaşımız Ali İhsan Sarıçoban’ı da alarak, külliyeyi gezmeye gittik. Sakallı’nın kurşunlu külliyesi ile ilk tanışmasıydı. Sonra Yılmaz Büyükerşen’i de götürdük. Büyükerşen, benim ve vakfımızın girişimini beğendi. Sakallı, belediye başkan olunca, külliyenin tamamına el koymak istedi. Noterden ona iki kez protesto yolladığımızı hatırlıyorum.

KAZIM KURT’A TEKLİFİMİZ

Sayın Kazım Kurt belediye başkanı olunca, vakfımızın kalp doktorları kendisine külliye de ‘Yüksek Tansiyon Merkezi’ kurma teklifinde bulundu. Ama teklif hayata geçirilemedi. Eğer merkez açılsaydı, külliye de bugünde Türkiye’de olmayan Kalp Pili Bankası kurulacaktı. Yapılması düşünülen işler o günün atmosferinde başarıya ulaşamadı.

GRUP YORUM

Kazım Kurt, külliyenin diğer bölümlerini de, belediye bünyesine katmayı düşündü. Kurt, soğuk bir kış günü geceyi varil içinde ateş yakarak, külliye önünde geçirdi. O gün Kurt’un bu girişimden haberim olmadan, külliyenin karşısındaki evimden çıktım. Sonuna kadar açılmış, Grup Yorum’ un bir parçası çalıyordu. Ben ne oldu, diye düşünürken, içinde odun yanan bir varil ve başını gözünü sarmış oturan Kazım Kurt ile karşılaştım. Kurt’a külliyenin nerelerinin Odunpazarı Belediyesine tahsis edildiğini sordum. Bir yorumda bulunmadı. Direniş vardı. O günden bu günlere geldik. 1525 yılında inşa edilen kent merkezindeki ta yadigârı eser daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Benim de 15 yılık bir külliye maceram oldu. Onun bugünlere gelmesinde katkım olduğu için, bir Eskişehirli olarak mutluyum. Bunları külliyenin tarihine not düşmek için yazdım.