Yerel seçimlere aylar kaldı. Henüz resmi bir takvimde ortada yok. Resmi olarak adaylık süreci de başlamadığı için şu adaydır, bu adaydır denilemez. Ancak aday olmayı düşünenler “yeniden adayım” diyebilir. Neyse işin hikaye kısmını bir tarafa bırakacak olursak Eskişehir’de süreç Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak seçimlerde “yeniden aday olacağım” açıklaması farklı bir boyuta evirildi. Büyükerşen’ in açıklamalarına özellikle İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun gösterdiği tepki ve Eskişehir’de “artık değişim zamanı” demesi tartışmayı alevlendirdi. Büyükerşen’in Hatipoğlu’nun açıklamalarına karşı hamlesi gecikmedi. Büyükerşen, İYİ Parti’de görev almış bazı isimler ile birlikte yemekte buluştu, yemeğin ardından yemeğe katılanların yaptıkları açıklamalar tartışmaları alevlendirdi. Bu arada CHP çevrelerinden de gelişmelere kayıtsız kalmayanlar oldu, ancak onların sesi fazla duyulmadı. Bu arada tartışmalara müdahil olmadan kendi aralarında en çok sevinenlerin de AK Partililer olduğunu söylersek yanlış bir teşhiste bulunmuş olmayız.

Eskişehir’de siyaset Yılmaz Büyükerşen’in aday olup, olmayacağı meselesine kilitlendi. Büyükerşen’in sadece adaylık açıklaması değil, bizzat sahaya çıkıp çeşitli etkinliklerde fotoğraf vermesi niyetinin ciddiyetini ortaya koyması bakımından önemliydi.

Bütün bu gelişmeler tam soğumaya başlamıştı ki bu defa kuyuya uzaklardan birisi gazeteci Fatih Altaylı bir taş attı. Altaylı yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Eskişehir’de çok büyük başarıyla belediye başkanlığı yapan çok değerli hocamızı aday yapmayacaklar. Bun bunu biliyorum. Yapmamak için türlü taklayı atıyor. Yok, yaşı var diyecek, yok o yaşlandı diyecek, o diyecek, bu diyecek. Partide bunların konuşulduğunu duyuyorum” açıklaması yaptı. Bu açıklamalar yaygın medya ile Eskişehir’de sadece gazeteniz 2Eylül’de yer aldı. Bu tartışma yaratan ifadeler gündeme bomba gibi düştü. Pek çok siyasi gazetemizi ve gazetemizde yar alan Altaylı’ nın sözlerini referans alarak açıklamalar yaptılar. İşin aslında bir başka yönü daha var. O da CHP’deki parti içi tartışmalar. CHP içerisindeki tartışmalar olağan büyük kurultay ile sona erecek mi bilinmez. Ancak CHP içerisinde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in aday gösterilip, gösterilmeyeceği ile ilgili kulis bilgilerinden çok 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta gerçekleşen seçimlerde iki kez mağlubiyet yaşayan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun durumu tartışılıyor.

Büyük Kurultay’dan CHP nasıl bir şekillenme ile çıkacak bunu hep birlikte göreceğiz. “Değişim” tartışmalarının fitilini ateşleyen İBB Başkanı İmamoğlu’nu bile bugünden aday olarak açıklayan Kılıçdaroğlu’nun kurultay sonucuna göre pozisyon alabileceğini tahmin etmek hiçte zor değil.

Bana kalırsa Sayın Büyükerşen’in CHP içinde değil daha çok CHP dışındaki geçmişte desteğini aldığı kesimler tarafından tartışıldığını herkes biliyor. Parti içerisindeki geçmişten bu yana Büyükerşen’e mesafeli olan kesimler olabilir. Onlarında dışarıdaki tartışmaların altına odun attığını söylemek için kâhin olmak gerekmez. Ayrıca Sayın Büyükerşen’in bugüne kadar 5 seçimde sadece CHP’lilerin veya İYİ Partililerin dışında da destek aldığını siyasetle yakından ilgilenen herkesçe kabul görür.

Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini sadece Büyükerşen isminin üzerinden kilitlemek, siyaseti sadece bu alana hapsetmek bence çok sakıncalı bir durum. Bir gerçeğin de altını çizmeliyim ki, 25 yıllık başkanlık sürecinin ardından bile yerel siyaset Yılmaz Büyükerşen ismi üzerinden tartışılıyorsa başka söze ne hacet!.