AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler açıkladı.
En düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL’den yüzde 16.67’lik enflasyon artış oranı kapsamında 16 bin 881 TL’ye yükseltildiğini söyledi.
Kâğıt üzerinde bir zam diyebiliriz.
Adına iyileştirme bile denilemez.
Fıkra desen fıkra da değil ama yaşandı.
Sadece şunu sormak gerekiyor.
Açıkladıkları o rakam market poşetlerine sığıyor mu?
Faturaları karşılayabiliyor mu?
Torununa harçlık, çocuğuna destek olabiliyor mu?
Ay sonu gelebiliyor mu?
Vallahi gelmez kardeşim, gelmez.
Günler geçmez.
Zaman durur.
Saatler geçmez.
Yazıktır, günahtır!
Yıllarca sabahın köründe kalkıp işe giden, işçi olmuş, memur olmuş, esnaf olmuş emeklilerin düşürüldüğü duruma bakın!
İnsanların haline bakın!
Keyif yaşayacakları dönemde çile çekiyorlar.
Alanlarda bas bas bağırıyorlar.
Yaşam mücadelesi veriyorlar!
En ucuz peyniri alabilmek için, en küçük deterjanın peşinde market market geziyorlar.
Kimi hâlâ çalışıyor.
Mecburiyetten.
Kimisi torun bakıyor, çocuklarına kol kanat germeye çalışıyor.

Kimisi hastalıkla boğuşuyor ama ilacını alırken reçeteye değil, cebine bakıyor.
Evet, bir zam yapıldı.
Onlar adına zam desin.
İyileştirme desin!

Ancak…

Bugün emekliler, temel ihtiyaçlarını karşılarken bile zorluk çekiyorsa; bu toplumda bir şeyler ciddi biçimde ters gidiyor demektir.

Emekliler ülkenin yükü değil emektarıdır!

Kuantum Özge der ki:

“Zamanın durduğu an da yeniden başlar.”