İktidar yetkilileri Eskişehir’de öyle işlere imza atıyor ki…
Dertleri ne, kimse anlamıyor!
Bak, cidden söylüyorum!
Bazen öyle işler oluyor ki, başlamamak en iyisi diyorsun.
AK Parti temsilcilerinin Eskişehir’de yaptığı hizmetlere şöyle bir bakalım:
Hatboyu…
Perişan.
Millet Bahçesi…
Perişan.
Son olarak Dedekorkut Parkı…
Görünce ağlamamak elde değil.
Geçen gün AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’a uğradık.
Gerekli çalışmaları yaptıklarını ifade ederek, “Dedekorkut Parkı’nda çalışmalar başladı, yenilecek, güzelleşecek” dedi.
Sonra ekledi:
“Millet Bahçesi, Hatboyu da elden geçecek.”
Bir gittik, Dedekorkut Parkı’nın son durumuna baktık.
Yeşil alan mı?
Kalmamış.
Her yer beton!
Sahi, yeşilden ne ister ki iktidar?
Betona olan bu sevgi nereden geliyor?
Yazık değil mi?
Günahtır!
Eskişehir’i zaten beton şehri yapma konusunda yıllardır çalışıyorlar.
Millet Bahçesi’ni büyük mücadelelerle kurtardık diye sevinirken şimdi “tadilat” adı altında yeşili yok edip, betonla kaplıyorlar.
Koca parkta çocuk oyun alanları kırık dökük, her yer perişan.
Ama önemli değil, yeşil alanları kaldır, betonla kapla!
Neyse ki biz Eskişehir halkı olarak artık öğrenmiş olduk.
Bu şehirde yeşil alan talep etmek, iktidarın gözünde boş iş anlamı taşıyor.
Onların gerçek ve tek bir gündemi var.
Beton, beton, beton.
Betonun üzerine park mı yapılır?
Onlar yapar.
Çünkü…
Onların kafasında “şehir” beton yığınlarından ibaret.
Betonun soğukluğu, çocukların gülümsemesinden daha değerli belki de...
Şimdi soruyorum…
Bu kadar beton dökerek Eskişehir’i cehenneme çevirmeyi mi planlıyorsunuz?
Çocukların oyun alanlarını mı yok etmek istiyorsunuz?
Doğayı yok edip, şehri yok etmek mi amacınız?
Bize “güzelleştirme” diye anlatılan bu çalışma aslında şehrin yok edilmesidir.
Ve bunu yapanlar bu suça ortak olanlardır.
Birileri çıkıp “Çalışmalar devam ediyor, çok yakında güzelleşecek” diyor.
Biz ise diyoruz ki:
“Ey betona aşık siyasetçiler, yeter artık! Bu şehir sizin beton denemelerinizin kurbanı olmayacak!”
Nokta!
********************************************************
Kuantum Özge der ki:
“Korkmak ya engel olur ya da geciktirir.”