Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce geçtiğimiz günlerde gazetecilerle bir araya gelerek hem yerel gündemi hem de CHP’nin kurultay sürecini değerlendirdi.

Kurultayda Divan Başkanlığı görevini yürütmesi nedeniyle elbette merak edilen çok şey vardı.

Bunların başında da Eskişehir’den neden bir Parti Meclisi üyesi çıkmadığı sorusu geliyordu.

Ünlüce bu konuyu açık bir dille değerlendirerek, “Eskişehir’den hiçbir resmi başvuru olmadı. Çok isim konuşuldu ama bu dedikodu kısmı. Tüzüğe göre ya resmi başvuru yapılır ya da genel başkan teklif eder. Eskişehir güçlü bir şehir; kale şehirlerden biri. Buradan PM’ye isim girmemesi bir başarısızlık olarak görülmemeli” dedi.

Başkan’ın bu sözleri elbette önemli…

Çünkü hem kurultay süreçlerinin nasıl işlediğine hem de Eskişehir’in örgütsel konumuna dair net bir çerçeve çiziyor.

Ancak bir diğer gerçek de şu!

Kentin siyasi beklentisi uzun zamandır yüksek.

Eskişehir, seçim performansı, örgütlü yapısı, Türkiye siyasetindeki ağırlığı ve yıllardır sürdürdüğü güçlü belediyecilik geleneğiyle CHP’nin vitrini sayılan illerden biri.

Hal böyle olunca, Parti Meclisi’nde kenti temsil edecek bir ismin olmaması doğal olarak tartışma yaratıyor.

Ünlüce her ne kadar “başarısızlık olarak görülmemeli” dese de kentin kulislerinde bir süredir çeşitli girişimler olduğu biliniyordu.

Bu girişimlerin karşılık bulmaması ise ister istemez bir hayal kırıklığı yarattı. Çünkü kamuoyunda konuşulan isimler vardı, beklenti hissedilir düzeydeydi ve örgütten genel merkeze kadar uzanan bir motivasyon mevcuttu.

Tam da bu nedenle resmi başvuru yapılmamış olsa bile “Neden olmadı?” sorusu kendiliğinden önem kazanıyor.

Eskişehir kadar güçlü bir kentten PM’ye bir ismin girmemesi, kent siyasetinde bazı eksiklerin, iletişim sorunlarının ya da yeterince koordine olunamayan süreçlerin işareti olabilir.

Bu da siyasetin doğası gereği bir değerlendirme ve özeleştiri ihtiyacını beraberinde getiriyor.

Dolayısıyla bu tabloyu tamamen “başarısızlık değil” diyerek geçiştirmek bana pek mümkün görünmüyor.

Ancak beklenti bu kadar yüksekken, üstelik bu beklentiye rağmen sonuç alınamıyorsa, ortada en azından üzerinde düşünülmesi gereken bir durum vardır.

Eskişehir’in güçlü bir siyasi hafızası ve etkili bir örgütsel birikimi var.

Dolayısıyla bu kurultayda elde edilemeyen temsil, önümüzdeki süreçte daha planlı, daha koordineli adımlarla telafi edilebilir.

Yeter ki bu yaşananlar hem bir uyarı hem de bir motivasyon kaynağı olarak doğru okunabilsin.

Kısacası; resmi başvuru yapılmaması bir gerekçe olabilir ama yaşanan hayal kırıklığını ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Çünkü Eskişehir’de beklenti büyüktü, kent buna hazırdı, girişimler de oldu.

Sonuç çıkmayınca, bunun bir ölçüde “başarısızlık” olarak görülmesi de son derece doğal.

Önemli olan, bundan sonra nasıl ilerlenileceğidir.

Kuantum Özge der ki:

“Enerji de bir yere kadar. Önemli olan çabadır.”