Eskişehirspor bal liginden profesyonel lige yükseldi.

Büyük bir mücadele ile şampiyon oldu.

İnanç ve aşk başarıyı getirdi.

Eskişehir halkını sokaklara döktüler.

Coşkusu günlerce sürdü.

Allah razı olsun emeği geçen her bir kişiye…

Güldürdüler, mutlu ettiler.

Peki, bu kimin sayesinde oldu?

Elbette Eskişehirspor Başkanı Ulaş Entok…

Ulaş Bey'e uzun zamandır haksızlık edildiğini düşünüyorum.

Ve bu yazıyı yazma gereği hissettim.

Ulaş Entok bayrağı devraldığı zaman şartlar şimdi ki gibi değildi.

O zaman da zor bir süreç vardı ve kimse elini taşın altına koymak istemedi.

Kenara çekilip izlediler.

O ise kimse yoksa ben varım dedi, zorlu görevi üstlendi.

Ve adım adım ilerledi.

Küstürmeden ilerledi.

Siyaset yapmadan ilerledi.

Taraf tutmadan ilerledi.

Tek amacım Eskişehirspor’u şampiyon yapmaktır diyerek ilerledi.

Tek hedefi aşkıydı, aşkına odaklanarak ilerledi.

Ve başardı.

Şampiyon yaptı.

Şimdi ise bu başarıya gölge düşürmeye çalışanlar var.

Helal olsun demek yerine şampiyonluğu Eskişehir halkına hediye eden bir başkan yıpratılmaya çalışılıyor.

Ulaş Entok aslında göreve hazırken, sen kenara çekil denilmeye çalışılıyor.

Ulaş Entok en iyisini yapmış ve daha yapacakken ki yeterli enerjiyi bulmuşken “Meydandan çekil” deniliyor.

Başarının sahibine sen bu işi yapamadın denilmek isteniyor, kul hakkına giriliyor.

Bireysel hesaplar peşinde olanlar Ulaş Entok’u harcamaya çalışıyor.

Evet, Eskişehirspor şampiyon oldu.

Herkesin katkısı vardır.

Bu takım işidir.

Ancak en büyük başarı komutanındır.

Komutan yönetti.

Komutan emir verdi.

Komutan taktik üretti.

En zor dönemde cephede kimse yokken, o savaştı.

Komutan Ulaş Entok’tu…

Şimdi başarılı bir komutana sen çekil deniliyor.

Şimdi bazıları bu zaferin mimarını gölgede bırakmak istiyor.

Bazı emekler sessiz kalınarak değil, yüksek sesle takdir edilerek korunur.

Ve şimdi o an geldi.

Hakkını teslim edin.

Gölge etmeyin.

Destanlara gölge düşmez.

**************************************************

Kuantum Özge der ki:

“Hiçbir şeyden korkun yoksa da kul hakkına girmekten kork!”