Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayı enflasyon verilerini açıkladı. Verilere göre kasım ayında enflasyon yüzde 0,87, yıllık enflasyon ise yüzde 31,07 olarak hesaplandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Son 2,5 yılın en düşük aylık enflasyonu gerçekleşti" dedi. Bakan Şimşek, kasımda yıllık enflasyonun son dört yılın en düşük seviyesi olan yüzde 31,1'e gerilediğini, 2024 yılı mayıs ayına göre iyileşmenin 44 puanı aştığını belirtti. Şimşek, ağustos-ekim aylarında uzun dönem ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşen gıda enflasyonunun kasımda normalleştiğini iddia etti. Yıllık temel mal enflasyonunun yüzde 19'un altına düştüğünü kaydeden Şimşek, "Aylık enflasyondaki ılımlı seyrin aralıkta devam etmesini bekliyoruz" diye konuştu, ardından "Fiyat istikrarını merkeze alan programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.” Dün açıklanan enflasyon verileri ile ilgili haberin özeti böyle…

Enflasyonun düştüğüne inanmak hepimiz için biraz zor. Çünkü söylenenlerin hepsini gerçek kabul etsek bile hani “Kurt kışı geçirmesine geçirir de yediği ayazı unutmazmış” sözünü biliyorsunuz değil mi? Burada merhum Hocanın kazan hikayesindeki gibi yaşadıklarımız. Koskocaman Bakan açıklıyor siz niye inanmıyorsunuz? Merhum hocanın kazan hikayesini hatırlayalım.

Bir gün Hoca, komşusundan bir kazan ister, işini bitirince kazanın içine küçük bir tencere koyup iade eder. Kazan sahibi tencereyi görünce:

Bu nedir, diye sorar. Hoca cevap verir:

Müjde! Kazanınız doğurdu. Bu haber komşusunun hoşuna gider.

"Pekâlâ!" diyerek tencereyi kabullenir. Hoca yine bir gün komşusundan kazanı ister. Alır ama bu sefer iade etmez. Sahibi bir süre bekler. Kazanın gelmediğini görünce, Hocanın evine gelir, kazanı geri ister. Hoca üzüntülü bir çehre ile:

Sizlere ömür, kazan öldü! der. Komşu hayretle:

Aman Hocam, hiç kazan ölür mü, deyince, Hoca'nın cevabı hazırdır:

Kazanın doğurduğuna inanırsın da, öldüğüne niçin inanmazsın?”

Enflasyonun çıktığını hepimiz biliyoruz ve inanıyoruz. Çünkü giden bizim cepten gidiyor, eksilen bizim sofradan… İndiğine ise inanmak öylesine zor ki… Bir yaşadıklarımıza bakıyoruz bir de anlatılanlara sonra diyoruz ki “hangisi doğru?” Bu arada Sayın Bakan Şimşek’in açıklamalarında satır aralarına gizlenmiş sihirli bir sözcük var. Sayın bakan diyor ki; “Fiyat istikrarını merkeze alan programımızı kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.” Sizce sayın bakan bu sözleriyle ne demek istiyor? Ben bu sözleri şöyle okuyorum; ”Üç yıldır olduğu gibi düşük ücret ve maaş politikalarına devam edeceğiz. Bizim uyguladığımız bu programın merkezinde insan yok sadece para var!”

Bu düşük ücret politikası kimler için derseniz, kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretliler için… Üst düzey devlet görevlileri ne ise bütçe kanununda öngörülen 30 Bin TL’lik seyyanen zammı saymazsanız altta kalanın canı çıkmaya devam edecek demektir. Günün en toz pembe hikayesi; “Enflasyon düşüyor ama altta kalan başının çaresine baksın!” Güzel(!) değil mi?