Bir şehrin gelişmiş olduğunu sadece devasa plazaları ya da gösterişli caddeleri göstermez.

Bazen gelişmişlik bir halkın ihtiyaçlarına da yanıt verebilmektir.

Gün geçtikçe yoksullaşan halkın sesine kulak vermektir.

Çöp tenekelerinde yiyecek arayan insanların sayısı artmışsa eğer bir kentte o insanlara el uzatabilmektir.

Gerçek gelişmişlik bazen çocuğun beslenme çantasına ne koyabildiğine bakarak ölçülür.

İşte bu yüzden Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Halk Et Market projesi sıradan bir proje değildir.

O proje adaleti sofraya taşıma gayretidir.

O proje yoksulun da sağlıklı beslenebilmesi çabasıdır.

O proje gece yatağa tok giren çocuk sayısını arttırma çalışmasıdır.

Başkan Ayşe Ünlüce’nin açılışta sarf ettiği “Halkın sofrasında adalet olursa, şehirde huzur olur” cümlesi, bu projenin felsefesini özetliyor aslında.

Bir anne etiketlere bakarak değil, çocuğunun ihtiyacına göre alışveriş yapabilmeli.

Bir emekli, ay sonunu hesaplamak yerine akşam ne pişireceğini düşünebilmeli.

Halk Et Market bu ihtiyaca cevap veriyor.

Gönül rahatlığıyla gidebilmeli diyor insanlar.

Uygun fiyatlı, sağlıklı ve güvenilir et ürünlerini vatandaşla buluşturuyor.

Üstelik sosyal yardım alan yurttaşlara ekstra %10 indirim imkânı da sunularak, sosyal adalet anlayışı daha da derinleştiriliyor.

Bu projenin en dikkat çeken yönlerinden biri de sadece tüketiciyi değil, yerel üreticiyi de koruma hedefi.

Sözleşmeli tarım modeliyle yerel hayvancılık desteklenecek, çiftçiye alım garantisi verilecek. Yani hem sofraya adalet geliyor hem de üreticiye umut.

Bugün şehirde uygun fiyata et almak için sıraya giren vatandaşla, hayvanına yem alırken kara kara düşünen çiftçi, aynı sistemin birer paydaşı hâline geliyor.

Bugün Odunpazarı’nda açılan bu market, yarın Tepebaşı’na, sonra belki tüm Türkiye’ye örnek olacak bir modele dönüşebilir.

Çünkü mesele yalnızca et değil.

Mesele vatandaşın kendini yalnız hissetmemesi.

Mesele sofralarda sadece yemek değil, adalet olması.

Mesele herkesin eşit olabilmesi.

Eşit yaşayabilmesi…

*****************************************

Kuantum Özge der ki:

“Özgürleştim. Şimdi sıra sende”