Anadolu Üniversitesi Eskişehir’in temel yapı taşıydı.
Mersin’de okuduğum yıllarda öğrencilerin hayaliydi desem yeri…
Eskişehir iki isimle anılırdı.
Bir Yılmaz Büyükerşen…
İki Anadolu Üniversitesi…
Eskişehir’i başka illerde anlatan iki simgeydi.
Üniversiteyi yaratan da Yılmaz Büyükerşen’di…
O ayrı…
Onun rektörlüğü döneminde ciddi bir yol kat etti.
Ülkenin sayılı üniversitelerinden biri haline geldi.
Özellikle İletişim Fakültesi…
Ülkede tekti.
En iyisi olarak işaret edilirdi.

Ancak zamanla uygulanan yanlış siyaset üniversiteyi bitirdi.
Özellikle de Eskişehir Teknik Üniversitesi adı altında teknik bölümlerin ve hazırlık dil okulunun Anadolu Üniversitesi’nden ayrılması ciddi kan kaybettirdi.

Üniversitede yeni bir gelişme yaşandı.
14 Temmuz Pazartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Anadolu Üniversitesi’nin en sembolik bölümlerinden ikisi kapatıldı.
İşletme Fakültesi ve İktisat Fakültesi artık eğitim vermeyecek.

Fakülte kapatmak bana göre prestij kaybıdır.
Kapanan bölümlerin yerine ise Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi açıldı.

Bu hamle ile Anadolu’nun itibarının kurtulacağını düşünen varsa bilsin ki çok yanılıyor.

Bu karar sadece bir yapısal değişiklik değil, aynı zamanda bir mirasın yok sayılmasıdır.

Bugün alınan bu kararla birlikte Anadolu Üniversitesi artık o eski Anadolu değil.
Kampüsler hâlâ yerli yerinde, tabelalar hâlâ duruyor belki…
Ama ruhu eksiliyor.
Köklü bir çınarın dalları budanıyor, gövdesi inceliyor.

Teknolojiye yatırım elbette önemlidir.
Bilgisayar ve bilişim geleceğin meslekleri olabilir.
Ancak geçmişi silerek gelecek inşa edilemez.
O fakülteler bir şehri, bir üniversiteyi ve aslında bir ülkenin eğitim tarihini şekillendirdi.

Bugün kaybedilen sadece iki fakülte değil…
Bir vizyon.
Bir gelenek.
Bir hafıza.

Ve belki de en önemlisi…
Eskişehir’in kalbinden koparılan bir parça.

Öte yandan Yılmaz Büyükerşen’in üniversite üzerindeki katkıları da yadsınamaz.

Son zamanlarda yapılan hamleler ile Büyükerşen mi Eskişehir’in kalbinden koparılmak isteniyor.

Büyükerşen’in eğitim anlayışı ve vizyonu mu unutturulmak isteniyor?

Asıl hedef o mudur?

Düşündürüyor insanı…

********************************

Kuantum Özge der ki:

Unuttuğunda gelir”