Ekmek…
Eskiden “kuru ekmeğe” yoksul sahip çıkardı.
Şimdi ekmek herkesin ekmeği oldu!
Çünkü alım her geçen gün zorlaşıyor.
Bu sebeple Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulanan bir uygulama var.
Halk ekmek büfeleriyle vatandaş hem daha uygun fiyata hem de sağlıklı şekilde ekmek yiyebiliyor.
Ekmek deyip geçmeyin yani…
Ülkede ekmek siyasetin bile gündeminde!
Aldığı her zamla tepki çekebiliyor çünkü…
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’in İnönü ilçesinde hayli “manidar” bir olay yaşandı.
Büyükşehir Belediyesi, vatandaşa ucuz ve erişilebilir ekmek sunmak adına ilçeye bir halk ekmek büfesi kuruyor.
Ama ne olduysa, sabah saatlerinde büfenin karşısına birdenbire “mühür” çıkıyor.
Hem de hediye paketi gibi…
Süslü, püslü, pek şirin…
Sanırsınız açılışa özel paket yaptılar.
Gerçi bu da hediye sayılır.
Halka…
“Sürpriiiiizz”
Ne bir uyarı, ne bir süre, ne de bir "Kolay gelsin" demeden mühür basılıveriyor.
Sanki halk ekmek değil, nükleer başlıklı füze rampası kuruluyor da İnönü Belediye Başkanı Serhat Hamamcı hemen zabıta ekiplerini yollayıveriyor.
Peki, bu duruma mevzuat ne diyor derseniz, o kısmı da net…
5393 sayılı Belediye Kanunu, 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Kanun ve ilgili yönetmelikler gayet açık.
Ruhsatsız tespit edilen iş yerlerine önce tutanak tutulur, ardından genellikle 15 günlük bir süre tanınır.
Bu sürede eksik belgeler tamamlanmazsa, belediye encümeni kararıyla iş yeri mühürlenir.
Hukuk, yani!
Ama burada hukuk değil, başka bir mühür devreye girmiş sanki…
Adı da “siyasi mühür” olsa gerek…
Biliyoruz CHP’li belediyeler rahatsız ediyor.
Bu yüzden de büyük bir çoğunluğu baskı altında ancak sahi kim korkar halk ekmekten?
Yoksa mesele ekmek değil de, ekmeği kimin verdiği mi?
Oysaki aynı hizmet Çifteler’e de götürülüyor ve Çifteler Belediye Başkanı Zehra Konakcı projeyi müjde diye duyuruyor ve şöyle diyor:
“Büyükşehir Belediye’miz ile Halk Ekmek, Halk Süt ve Halk Yumurta ürünlerini ilçemize getirdik. İlçemizde kurulan büfeye halkımızın ilgisi oldukça yoğun.”
İki ilçe arasındaki fark ne ki dersiniz?
Onlar CHP’li belediye olduğu için mi sevindi yoksa İnönü Belediyesi AKP’li olduğu için mi üzüldü?
Sebebini bilemiyoruz ama ilçe halkı için sevindirici bir haber olduğu kesin.
İnönü Belediyesi’nin yaptığı bu ani mühürleme, sokaktaki vatandaşa bir büfeyi değil, bir zihniyeti mühürlemeye çalışıyor gibi geldi bana.
Hani çocukken "Senin oyuncağını oynayamıyorsam kimse oynamasın" diyen tipler vardı ya…
İşte öyle bir şey.
Ancak Serhat Hamamcı şunu unutmuş
Vatandaş ekmeği kaça aldığıyla ilgileniyor, kimin verdiğiyle değil.
Halbuki bu büfe, hele ki ekmek büfesi partiler üstü bir hizmet olmalı.
Keşke o da anlasa…
İnönü ilçesinde yaşanan bu mühür skandalı, bize bir kez daha gösterdi ki bazı yerel yönetimler halka hizmette değil, hizmetin kimin tarafından verildiğinde takılı kalmış durumda.
Hala aşılamadı bazı şeyler…
Hâl böyleyken, bu meselede esas sorulması gereken soru şudur:
Ekmek kimindir?
Halkındır.
Ne belediye başkanlarının, ne de partilerin… Ekmek, sabah erken saatte çocuğuna kahvaltı hazırlamak isteyen annenin, işe giderken cebindeki bozuk parayı hesaplayan işçinin, öğle yemeğini sade bir simitle geçiren öğrencinindir.
Ve bu insanlar için önemli olan, o ekmeğin hangi logoyla geldiği değil, gelebildiğidir.
Bu yüzden bir büfeye dikilen o “mühür” aslında bir kilit değil; bir niyetin, bir zihniyetin aynasıdır.
Ve unutmayalım:
Mühür Serhat Hamamcı da ise anahtar da halkın elindedir.
*****************
Kuantum Özge der ki: “Her seçim, bir evren yaratır."
