Bu konuyu daha önce bir defa dile getirdim… Sokakta, otobüste, parkta herkes her şeyi söylüyor. Yanına oturuyorsunuz yerel yönetimlere hükümete saydırıyor(eleştiriyor). Hatta “ben olsam şöyle yaparım” diyerek çözümlerini de söylüyor. Bize dönüp “yaz gazeteci yaz” diyor… Kendisine ben yazacağım da deyip mikrofonu uzattığımızda “yok canım ben mikrofona konuşmamayım!” diyerek sus pus oluyor… İnsanlar, en basit sıradan soruları bile cevaplandırmaktan kaçınıyorlar.
Biz yazmaktan çekinmeyiz. Çünkü yazdıklarımızın içinde hakaret olmaz, kişiselleştirme olmaz, polemik konusu olmaz. Ama yazarız. Hem de en yalın şekilde, somut şeyler yazarız. Çünkü bizim görevimiz toplumla yönetenler arasında köprü olmak, sorunları dile getirip kamuoyu oluşturmak ve sorunların çözümüne katkı yapmaktır. Ancak gerçekten konuşuyormuş gibi yapıp konuşmayanlara üzülüyorum. Kendince sizi okkanın altına iterken kendini korumuş oluyor insanlar…
Eskiden biz böyle değildik. Eskiden insanlar bir mikrofon gördüklerinde içlerinden geldiği gibi konuşurlar, akıllarından geçen her şeyi üslubunca konuşmaktan çekinmezlerdi. Bugünlerde insanlar sadece sosyal medya üzerinden ifade ediyorlar ne yazık ki.. Ama kendilerine mikrofon uzatıldığında ise “Aman ha… Sakın ha! “ deyip kaçıyorlar.. Ne dünya değil mi?
Sadece bu kadar değil… Artık anladık ki gazetecinin görev tanımı da değişiyor. Gazeteci birileri adına konuşma, seslendirme görevi ile görevlendiriliyor. Hem de o konuşmayanlar tarafından. Her geçen gün değişik bir dünyaya uyanıyoruz ya işte o beni çok etkiliyor.
***
Yerel seçim havası erken esiyor
Yerel yönetim seçimlerine aylar kaldı. Şimdiden aday olmak isteyenler kolları sıvadılar. Mevcut başkanlar yerlerini korumak için yeni aday olacaklar ise seçilebilmek için hazırlıklarına başladılar. Herkes hesap kitap yapıyor. Bu arada bazıları yerel seçimleri genel seçimler üzerinden yorumlamaya devam ediyorlar. Siyasette hiçbir zaman kesin hesap yapılmaz…
Örneğin geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun söylemleri üzerinden Eskişehir siyasi kamuoyu pek çok tartışma yaşadı. Son olarak Yılmaz Büyükerşen çözümü İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmede bulacaklarına inandığını açıkladı…
Yerel yönetimler için ittifak olur mu, olmaz mı? İttifak olma ihtimalini özellikle iktidar kanadında oldukça yüksek… Zira son seçimde alınan sonuçlar iktidar kanadını umutlandırmış gibi görünüyor. Muhalefette ise herkes kendi derdine düşmüş durumda en azından görüntü böyle. Arka kapı diplomasisi yürütülüyor mudur? İllaki yürütülüyordur. Ancak kamuoyu önünde görüntü ne yazık ki böyle. Muhalefet toparlanabilir mi? Siyasette olmaz denilen nice şeyler olmuştur. Yerel seçimlere kadar daha köprülerin altından çok suların akacağı kesin. Muhalefetin düğümünü Eskişehir’de Büyükerşen mi çözer, Sayın Akşener mi çözer, yoksa Hatipoğlu mu çözer? Bunların hiç birisini şimdiden kestirmek çok zor. Cumhur İttifakı kanadında ise Sayın Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın sözünün üstüne söz söylenmez.Ancak iktidar kanadında ittifak ihtimali her zamankinden çok daha yüksek bunu net bir biçimde görebiliyoruz.