Umutları ötelenen bugünden yarına yolculuklarının nerede sona ereceğini bilmeyen ömürlerinin son baharında huzurlu bir hayat sürmeyi hayal edip, yaşadıkları olumsuz koşullar sebebiyle “belki bir gün” umuduyla yaşayan emeklilerin gerçekten kalbi bir kere daha kırıldı.
Nasıl kırılmasın ki? Kendilerini dışlanmış, gereksiz birer varlık gibi hissetmeye devam ediyorlar. Yaşanan ağır ekonomik faturanın kendilerine kesilmesinden öylesine rahatsızlar ki, anlatamam! Sordukları soru şu, “Neden biz bu faturaları ödemek zorunda kalıyoruz?” Aylardır “bugün-yarın” diye oyalandıklarını düşünüyorlar. Yaşadıkları onca ağır şartlara rağmen devlete ve millete tek söz ettirmeyen “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” diyen emeklilerin sayısı milyonlarla ifade edilebilir.
Sanki döviz kurlarını onlar yükseltiyor, piyasadaki hayat pahalılığının sorumlusu onlarmış gibi birden bire tüm faturanın onlara kesilmiş olmasından dolayı kırgınlar, küskünler. Hangi emekli ile konuştuysam gerçekten başları öne eğik ve mahcuplar…
İktidarı destekleyen yayın organlarında “emekliye büyük müjde” diye takdim edilen 5 Bin TL’lik bir defaya mahsus ödeme emekliler için gerçekten tam bir hayal kırıklığına sebep olmuş. Ayrıca bu ödemenin sosyal güvenlik primi yatırarak tekrar çalışmak zorunda kalanlar için yapılmayacak olması ve bundan yaklaşık 5 milyon emeklinin etkilenmesi hayal kırıklığını arttıran sebeplerin başında geliyor. Çalışan emekli vatandaşlar diyorlar ki; “Keyfimizden çalışmıyoruz. İhtiyaçtan çalışıyoruz. İkincisi her şeyi yasal çerçevede yapmaya çalışmanın da cezalandırılabileceği hiç aklımıza gelmezdi. Demek ki kimse yanlış anlamasın kimseyi töhmet altında bırakmak için söylemiyoruz, SGK primi yatırmadan vergi ödemeden çalışmak bu şartlarda açıkça teşvik ediliyor. Emekli iken çalışmak zorunda kalan bizlerin ödediği primler ve vergilerin işi bıraktığımız dönemde zaten bize bir katkısı yok.”
Haksızlar mı? Hiçte değiller. Ülkenin koşulları belli, bugün 7 bin 500 TL, hatta 10 Bin TL emekli maaşı alan bir vatandaşın ek geliri olmadan yaşam mücadelesi vermesi imkansız hale gelmiş durumda. Köyde, kasabada tarlası, bahçesi olanlar belki kendi ürettikleri ile idare edebilir… Hepsi bu kadar
TÜED Eskişehir Şube Başkanı Arif Duru aradı. Gerçekten çok kızgın ve kırgındı. Telefonda kendisiyle konuştuk. Konuştuğumuz şeyler her zamanki gibi emeklinin içinde bulunduğu olumsuz şartlardı. Ancak bu defa kullandığı ifadeler bir hayli sertti. Bana üç sayfalık bir metin attı WhatsApp üzerinden. Metni inceledim… Sosyal yardıma muhtaç emeklilerden beklentileri karşılamayan 5 Bin TL’lik “Cumhuriyet İkramiyesi” diye isimlendirilen bir defalık ödemenin değerlendirmesine kadar pek çok konuya değinmiş.
Duru açıklamasında, “Emekli sosyal yardımsız yaşayamaz hale geldi. Çoğu emekli sosyal yardım alıyor. Sosyal yardım alabilmek için kanunda asgari ücretin 3’te 1’inin altında gelire sahip olmak gerekiyor. Şu anda 7 Bin 500 TL emekli maaşı alan emekliler bu kapsama giriyor. Memura yüzde 84 zam yapılırken emekliye yüzde25+5 lik zam yapıldı. Emeklinin yılbaşından bu yana kaybı yüzde 24. Üstelik kök maaş denilerek 7 Bin 500 TL alan emekliye hiç zam verilmedi. İkramiyelerde dahil verilen sözler tutulmadı. Ekim ayında ara yapılacağı söylenmiş olmasına rağmen Bakanlar kurulundan koca bir yalan çıktı. Bu emekliye ve Türk halkına yapılmış saygısızlıktır” diyor.
Ne diyelim, kırgınlık, küskünlük ve kızgınlık. Nasıl tamir olur bilinmez…