14 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra CHP’de başlayan tartışmalar ve değişim istekleri ana muhalefet partisindeki kafa karışıklığı devam ediyor. Öncelikle delege seçimleri, daha sonra yapılan ilçe kurultaylarını şimdide il kurultayları gerçekleştiren CHP’de büyük kurultay öncesi tam anlamıyla fırtınalar kopuyor. CHP’de insanlar adeta köşe kapmaca oynuyorlar desek yanlış olmaz. Bu eleştirilere CHP’lilerin itiraz ettiklerini biliyorum ve onlar yaşananları normal karşılıyorlar. Halbuki dışarıdan baktığınızda CHP’deki gelişmeleri vatandaş “CHP fabrika ayarlarına döndü” diyerek yorumluyor. Yani parti içerisindeki iktidarın ülkede iktidar olmaktan daha önemli görüldüğü sürece geri dönüldüğünü anlatmaya çalışıyoruz…

Eskişehir’de ise bugüne kadar Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kapısından içeri adım attığı tarihten bu yana her ilçe ve il kurultaylarında “ben karışmıyorum” sözlerini hatırlıyoruz. Bu söze rağmen elbette sonuçta Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in kıyısından, köşesinden müdahil olduğu kongreler sürecinin yaşandığını da söylesek yanlış olmaz. Her kongre öncesinde “tavsiyeler, öneriler” bölümünün olmazsa olmazı olarak dikkat çeken başkan Büyükerşen bu defa görüldüğü kadarıyla kongreye doğrudan müdahil olma yolunu seçmiş.

İl Kongresi öncesi Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve çevresindekilerin daha önce olduğu gibi kongreye doğrudan müdahil olma kararı bu defa Yılmaz Hoca ve Ahmet Ataç’ı da harekete geçirdi. Odunpazarı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Figen Kahya’nın Kazım Kurt’un desteği ile il başkanlığına aday olduğunu açıklaması üzerine büyükşehir ve Tepebaşı Belediye Başkanları’nın desteğini arkasına aldığı söylenen Avukat Talat Yavuz’unda aday olarak açıklama yapması bir hayli dikkat çekici.

Aslında bu iki ismin dışında iki isim daha CHP İl Başkanlığı için adaylık açıklaması yaptılar. Bunlardan birisi CHP’nin emektarlarından eski Odunpazarı İlçe Başkanlarından Erdal Çakıcıer, bir diğer isimde Tepebaşı Belediye Meclis üyesi Nazan Erşahin. Şimdi Erdal Çakıcıer ve Nazan Erşahin isimlerinin ikna edilerek adaylıktan çekilmesi için bir sürecin başlatıldığı da kulaklarımıza geliyor. Bakalım ikna edilebilecekler mi?

CHP’de bu kadar tansiyonun yükselmesinin ardında yatan sebep nedir? Büyük kurultay sonrası genel merkez yönetimine sırtını dayama arzusu. Yaklaşan yerel seçimlerde adaylık meselesini şansa bırakmamak diye tarif edilebilir…

Suru şu, “Bu kadar gergin ve bu kadar birbiri ile mücadele içerisine girmiş örgüte sıradan vatandaşların yerel seçimde nasıl destek vermelerini bekliyorsunuz?” Bugüne kadar Eskişehir CHP’de böylesine çekişmeli, böylesine açıktan mücadeleyi çok uzun zamandır hatırlamıyoruz. Hele Sadece CHP’liler açısından değil kamuoyu tarafından da büyük sempati beslenen sözüne itibar edilen Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’ in de olaya doğrudan müdahil olma algısı işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir. Nitekim liberal kesimden bugüne kadar CHP’ye destek veren bazı isimler diyorlar ki, “Bugünleri de görecekmişiz. Bu kadar yüksek tondan tartışmaların sokaktaki vatandaşa güven vermesi gereken bir parti için pozitif algı oluşmasını beklemek hayal. Çünkü bizim vatandaşımız olayları süzer, akıl süzgecinden geçirir ve daima mantıklı bir tercihte bulunur!”

CHP’liler bu şartlarda 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde yakaladıkları olumlu havayı önümüzdeki yerel seçimlerde sürdürebilecekler mi kestirmek öylesine zor ki…