Seçimler bitti. Bazıları kendini seçim havasına kaptırmış olsa da. Her neyse.. Milletvekilleri’ de mecliste yemin etti. Bugün yeni bakanlar da açıklanacak. Kamuoyunda bakan isimleri ile ilgili gündeme gelen pek çok isim var. Örneğin İçişleri ve Savunma Bakanları’nın göreve devam edip etmeyeceği, yeni bir bakanlık kurulup kurulmayacağı konuşuluyor..Ancak unutmamak gerekir ki bakanların pek çoğu milletvekili oldu.
Her neyse. Biz sadede gelelim. Eskişehir milletvekili seçilen Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Fatih Dönmez, Ayşen Gürcan ve Nebi Hatipoğlu’da resmen görevlerine başladılar. Sayın Çakırözer ve Sayın Süllü artık tecrübeli vekiller sınıfında yer alıyorlar. Fatih Dönmez, Nebi Hatipoğlu Ayşen Gürcan ve İbrahim Arslan çiçeği burnunda milletvekilleri olarak Eskişehir adına görev yapacaklar. Öncelikle kendilerine hayırlı olsun diyorum. Seçilen milletvekilleri elbette partilerinin genel politikaları ile ilgili tavır ve yol haritası üzerinden hareket etmeleri kaçınılmaz. Ancak Eskişehir adına işbirliği yapabilecekler mi, bir araya gelebilecekler mi merak edilen en önemli konu bu.
Bugüne kadar Eskişehir lobisi diye isimlendirilmeye çalışılan kent çıkarlarının öncelenmesi konusunda pek çok deneme yapıldı. Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm bakanlığı gibi önemli görevler üstelenen ve Üç dönem Eskişehir Milletvekilliği yapan Nabi Avcı döneminde birkaç kez denenen ancak bir türlü sonuç alınamayan buluşmalar, kentin aktörleri ile görüşmeler ne yazık ki Eskişehir adına gönülden gerçekleşmesini istediğimiz ama sonuç alınamayan denemelerden ibaret kaldı. Eskişehir’in sorunlarının çözümü konusunda siyasi tercihlerinden çok kentin çıkarlarını öncelemelerini beklediğimiz vekiller acaba aşırı kutuplaşmanın etkisinden çıkarak bir araya gelebilecekler mi?
Bu konuda 2Eylül Haber olarak gerçekleştirdiğimiz kentin özellikle ticaret ve sanayi dünyasını temsil eden aktörleri ETO Başkanı Metin Güler, ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş, EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli ile yaptığımız söyleşilerde ortaya çıkan en önemli mesaj “Eskişehir’in sorunlarının çözümü için işbirliği ve dayanışma” içerikli değerlendirmelerdi.
Örneğin EOSB Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Nadir Küpeli Eskişehir için en çarpıcı gelişmeyi şöyle özetliyor, “Şimdi özellikle İstanbul bölgesinden Eskişehir tarafına ciddi bir göç var. Onun dışında sanayicilerimizin Eskişehir'e olan teveccühlerini biliyorum. Onlar gelmeden biz onların önünde olmak durumundayız.” ESO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Celallettin Kesikbaş’ta, “Özellikle Marmara havzasında deprem riski ve buna bağlı olarak yine arazi maliyetlerindeki artışlar, insan kaynağına erişim gibi problemlerden dolayı birçok sanayici aslında Eskişehir'e gelip gitmeye başladı. Şu anda Eskişehir'i araştırıyorlar” değerlendirmesinde bulundu. ETO Başkanı Sayın Metin Güler konuya daha çarpıcı bir yaklaşım göstererek, “Eskişehir birlik ve beraberlik noktasında lobiciliği bir yere taşıyamadı. Öncelikle birlikte hareket noktasında seçim bittiği gün işi oradan çıkartıp nasıl bir yere gelebiliriz konuşabiliriz? Birlikte hareket etmek gerekiyor ki ortaya bir lobi faaliyeti çıksın. Lobicilik de en önemli olguyu da Ankara lobisi diye adlandırmak lazım başta. Orada gücünüz nasıl ortaya çıkar?” uyarısını yapıyordu.
Biz o söyleşileri yaparken aslında kamuoyu adına kent aktörlerinin beklentilerini yeni seçilecek vekillere iletmekti. Biz görevimizi yaptık. Şimdi görev milletvekillerinin. Umarım kent aktörlerinin uyarılarını dikkate alarak Eskişehir’in sorunlarının çözümü için gerektiğinde “kent milliyetçiliği” yaparak işbirliği içerisinde sorunların çözümüne katkı yapabilirler.
Siyaset yapabilirsiniz, siyaset yaparken eleştirilerde bulunabilirsiniz. Ancak bizde siyaset ve özellikle meydanlarda siyaset yapmanın dili her seçim döneminde daha da ağırlaşıyor. Yeni sistemin gereği de toplumun kutuplaşmasının önünü açıyor.