Geçtiğimiz akşam kulüplerimizin Avrupa Macerasını televizyondan büyük bir keyifle izledim. Söz konusu olan Uluslar arası arena olunca insan ister istemez merak ediyor. Sonuçları futbol ile uzaktan yakından ilgilenen herkes biliyordur. Ancak son iki sezondur ligde büyük başarılara imza atan Karadeniz temsilcisi Samsunspor’un dünya basınına konu olan başarısı olunca bu konuyu yazmamak olmazdı. Benimkisi Eskişehirspor sevdası, başka merakım yok…
Samsunspor’un başarısındaki en büyük futbol aklının kim olduğunu biliyor musunuz? Ben söyleyeyim: Fuat Çapa… Bu isim size yabancı değildir umarım. Eskişehirspor sevdalısı, Eskişehirspor için bir dönem taşın altına sadece elini veya başını değil gövdesini koyan adam Fuat Çapa’dan söz ediyorum. Görev yaptığı Eskişehirspor’da transfer yasağını kaldırabilmek için cebinden para veren ve taraftarlar ile birlikte transferin son anına kadar mücadele eden bir isimden söz ediyorum. O gün birkaç kişinin inadı yüzünden açılamayan transfer tahtasına rağmen 20 yaş altı akademi ligi takımındaki çocuklar ile TFF 1. Ligde mücadele eden ve o çocuklar ile Eskişehirspor’u ligde tutan ve kocaman yüreği ile sonunda sessiz sedasız bir şekilde Eskişehir’den ayrılan Fuat Çapa’dan söz ediyorum.
Samsunspor’un futbol aklı görevine getirilen ve futbol direktörü olarak göreve başlayan Çapa belki eşofmanları giyip sahaya idmana çıkmasa da bugün dünyanın söz ettiği Konferans Ligi lideri konumuna yükselen Samsunspor da isimsiz ama yetenekli bir kadronun öncülüğünü yaparak futbolda bir devrime imza atıyor. Geçtiğimiz yıl transfer yasağına rağmen elindeki mevcut kadro ile Samsun takımın Avrupa Kupalarına taşıyan futbol aklının biraz imkan verildiğinde de neler yapabileceğini göstermesi bakımından örnek bir projeden söz ediyorum.
Fuat Hoca’nın o akademi takımını hatırlayan var mı? Talha’sı Mehmet Özcan’ı, Bartu’su, kaleci Ekrem’i, Semih’i, Cumali’si benim ilk anda aklıma gelenler. Bugün bu çocukların pek çoğu alt liglerde de olsa profesyonel olarak top koşturmaya devam ediyor. Hatırlayabildiğim kadarı ile o dönemde Eskişehirspor sadece Cumali’nin Başakşehir takımına transferi ile transfer tahtasını kısa süreliğine açabilmişti… Zaten o kadrodan kaleci Ekrem, Cumali, Semih Güler gibi isimler Süper Ligde Başakşehir, Göztepe, Hatay; Rize, Adana Demirspor gibi takımlarda forma giymişlerdi.
Bir dönem Avrupa Kupaları’nda fırtına gibi esen bir Eskişehirspor vardı. Kendi çocuklarıyla, kendi değerleriyle Avrupa’da tarih yazan bir Eskişehirspor acaba biraz sabredilseydi, o dönemde kulüp fetret dönemi yaşamasaydı yeniden ayağa kalkabilir miydi?
Bugün Eskişehirspor yeniden yapılanmanın sancılarını yaşıyor. Fuat Çapa’yı televizyon ekranında son derece kendinden emin ve güvenli bir şekilde konuşurken görünce aklımdan neler geçti neler? O gün bir futbol aklı etrafında toplanabilseydik. Hatalardan arındırılmış bir yönetim oluşturabilseydik, geçmişin defterlerini kapatmış olsaydık bu kadar zaman kaybı yaşar mıydık? Belki futbol sahnesine birkaç yıldız atsaydık onların getirileri ile çarkımızı döndürebilseydik… Yapabilseydik, edebilseydik…
Bizim o gün yapamadıklarımızı başkaları yapabiliyor ve bunun nimetlerinden faydalanıyorsa biz niye yapmayalım? Bugün Eskişehirspor’un yönetim anlayışına ve verdiği şampiyonluk mücadelesine şapka çıkartıyorum. Bu mücadeleyi engellemeyecek ortak aklın gereklerini hayata geçirmek için vakit geçmiş değil. Eskişehir’in futbol kültürünün bu ortak akla hizmet edecek alt yapıya ve potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Bu arada sevgili Fuat Çapa’ yı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.