Offff of! Ne diyor türkü sözlerinde?

Derdim Çoktur Hangisine Yanayım
Gine Tazelendi Yürek Yarası
Ben Bu Derde Nerde Derman Bulayım
Meğer Şah Elinden Ola Çaresi

Efendim Efendim Benim Efendim
Benim Bu Derdime Derman Efendim

Türlü Donlar Giymiş Gülden Naziktir
Bülbül Cevreyleme Güle Yazıktır
Çok Hasretlik Çektim Bağrım Eziktir
Güle Güle Gelir Canlar Paresi….

Üretici hangi derdine yansın? Ziraat Odaları adına açıklanan Şeker Pancarı alım fiyatlarına yönelik olarak bir tepki gösterilmiş. Gösterilen tepkinin ana teması, “Çiftçi üretmezse ülke tüketemez!”

Herkes bir taraftan enflasyondan şikayet ediyor, diğer taraftan üretmenin önüne de bir sürü engel konuyor. Bir taraftan asgari ücretliye, “sana para verirsem enflasyon azar” deniliyor. Diğer taraftan, “Çalış hem de son nefese kadar çalış ki ülke kalkınsın!” deniliyor. Süt üreticisine “Ülkenin çocuklarının süte ihtiyacı var. Süt içmeyen çocukların gelişim bozukluğu kaçınılmaz” deniliyor, diğer yandan süt üreticisine “Sana verebileceğim süt alım fiyatı 19 lira küsur” deniliyor. Bakıyorsunuz bir kilo süte verilen para 1 litrelik pet şişede satılan suyun parasına denk geliyor. Geçimini hayvancılıkla sağlayanlara bir taraftan “ üretin” tavsiyesinde bulunuluyor, diğer yandan besicilik yapan insanların maliyetlerinin düşürülmesi bir tarafa yem fiyatları dahil pek çok girdi fiyatının önüne geçmek için hiçbir şey yapılmıyor.

Yine pancar üreticisine Tarım girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığı, mazot, gübre ve işçilik fiyatlarının üreticiyi zorladığı bir dönemde sanki senin üretmene gerek yok demek için ton başına 2 bin 975 lira fiyat veriliyor.

Hatır mısınız Covid dönemini? Nasıl unutursunuz? Daha dün kadar yakın… İnsanlığın kapandığı günlerde herkes için en önemli sorun gıdaya ulaşım meselesiydi. Gıda üretiminin önemine vurgu yapılıyordu. Gıdaya erişilebilirlik bakımından her birimize düşen görevler hatırlatılıyordu. Hatta o günlerde pandemi sonrası mutlak surette üreticinin desteklenmesinin, gıda üretimi ve denetiminin bir milli güvenlik meselesi olduğu adeta yüksek sesle ilan ediliyordu. Ukrayna’dan alınan buğday ve ithal edilen ay çiçeği yağı ham maddeleri eleştirilince, “Allah şükür paramız var ithal edebiliyoruz” sözleri ile adeta savuşturulmak isteniyordu.

Sonra ne oldu? Hiçbir şey olmadı. Gıda güvenliği konusunda alınması gereken önlemler bir tarafa özellikle köyden kente göçü hızlandıran adımlar atıldı. Üreticinin emeği yok sayıldı desem yanlış olmaz. Artan maliyetler karşısında üretici adeta yalnız bırakıldı. Süt hayvanları kesime gitti, kesim yetersizliği sebebiyle yurt dışından et ithalatı yapıldı.. Vesaire vesaire. Sahi ne diyordu o türkü sözlerinde?

Derdim Çoktur Hangisine Yanayım
Gine Tazelendi Yürek Yarası
Ben Bu Derde Nerde Derman Bulayım
Meğer Şah Elinden Ola Çaresi

Efendim Efendim Benim Efendim
Benim Bu Derdime Derman Efendim

Sahi , “Gıda güvenliği mi demiştiniz?” O da ne olaki..