Şehrimize önemli katkıları bulunan Ramiz Arı, sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. Yaşamında da sessiz sedasızdı. Aramızdan ayrılırken de sessiz sedasız ayrıldı. Meclis üyemiz Nihat Çuhadar arkasından “ Mahallemiz kurucuydu” dedi. Her yönünü bilirdim. Arı’nın Gökmeydan Mahallesinin kurucusu olduğunu da onun aramızdan ayrılmasının arkasından öğrenmiş bulunuyoruz.

ESNAF KEFALET

Bizim Ramiz Arı ile yolumuz Çağlayan iş hanında kesişti. 1980’lı yılların sonuydu. Dünya 1990’lı yıllara geçiyordu. 12 Eylül’ün etkileri geçiyordu. Yeniden partili sistem başlamıştı. Demirel meydanları zorluyordu. Çağlayan iş hanında, Esnaf Kefalet Kooperatifi kurulmuştu. Ramiz Arı, sanayi çarşısında işyeri olan ve oy birliği ile kurulan kooperatif başına getirilmişti. 24 Ocak 1980 kararları herkesin üzerinden silindir gibi geçmiş, insanlar Demirel’in başında olduğu koalisyon iktidarları ile çıkış arıyordu.
O yıllara bakıldığında, liberal ekonomi her dönemde Türkiye’yi sıkıntıya soktuğu görülüyor. Ramiz Arı’nın bulunduğu ve yeni kurulan Esnaf Kefalet Kooperatifi kredi kaynaklarını sonuna kadar zorladı. Toplanılarak, yeni kaynakların ortaya çıkması için Ankara’ya kaç kez gidildiğini kapı komşusu olarak ben biliyorum. Kooperatifte şehir esnafının uzun uzun kuyruklar oluşturduğunu biliyorum.

İŞİNİ İHMAL ETTİ

Esnafın soluk alması ve kredilerin düzenli ödenebilmesi için sanayi çarşısındaki kendi işine günlerce uğramazdı. Sabahın erken saatinden akşamın bir saatine kadar, çağlayan iş hanındaki makamında dururdu. Herkes kendisi ile randevusuz görüşürdü. Kooperatifteki kapısı sürekli açık dururdu. Esnaf çayını yudumlarken sorun çözülürdü. Disiplini severdi. Ancak, herkes onun disiplinine alışkındı. Kesinlikle kooperatif çalışanlarını onun disiplini rahatsız etmezdi. Bir baba oğul ilişkisi de vardı. Başkandan çok uzak olarak, çalışanlarının sorunları ile de ilgilenirdi. Kooperatif komşusu olarak, bizim hayatımızda da bir şekilde yeri vardı. Şehir ile ilgili pek çok konuyu boşluklarda bizde ona danışırdık. Sinirlendiğinde daha sonra gönülde alırdı. Bulunduğu her ortamı neşelendirildi.

CUMHURİYET VE ATATÜRK

Esnaf ve Kefalet Kooperatifi başkanlığı dışında, Kızılay da görev yapardı. Onursal üyeliği var. Kızılay’ın çalışmalarını yakından takip ederdi. Aksamalara müdahale ederdi. Katıksız bir ülke sevdalısıydı. Cumhuriyet ve Atatürk hayranıydı. Doğru Yol Partisini tutardı. Ama koyu ve fanatik bir particiliği yoktu. Eskişehir ile ilgili her konuda taşın altına elini sokardı. Onun başkanlığı döneminde askere de gitmiştim. Benim bütün itirazlarıma rağmen bana asker yemeği vermişti. Bu işi de saman altından yürütmüştü. Komşu olduğumuzu asker yemeğinin de bir gelenek olduğunu söylemişti. Neşe ile beni askere göndermişti. Zamanı gelince de, kooperatif başkanlığını gelecek kuşaklara bırakmıştı. Koltuk derdi yoktu. Bütün çalışmalarını sessizce yapardı. Aramızdan ayrılışı da öyle oldu. Mekânı cennet olsun. Şehrimizin müstesna bir insanıydı. Sakiniydi. Kendisini unutmayalım.