Eskişehir de bitmeyen tartışma yeniden alevlendi. Eskişehir-İstanbul bağlantılı uçak seferleri başlatılmalı… Yıllarca Eskişehir’e tarifeli uçak seferleri yapılması konusunda yapılan girişimler, düzensiz hamleler ve Eskişehir için bir türlü atılamayan adımlar…
Türkiye’de belki de tek örneği Eskişehir’de bulunan yapımı ve işletilmesi bir üniversite eliyle gerçekleşen hava limanı gerçeği ne hikmetse bir türlü hazmedilemedi. Neden? O sorunun muhatapları belli. Yanı başımızda sıfırdan yapılan ve milyonlarca avro zarar eden bir hava limanı örneği var. Halbuki Eskişehir’de işletilen hava limanının zararlarına katlanılabilseydi, bugün edilen zararın onda biri kadar ortaya milli servet kaybı çıkmazdı. Ama ne yazık ki uçuşlar zarar ediyor gerekçesiyle sonlandırıldı. Halbuki yaklaşık 1 milyon gurbetçi için bile olsa düzenli hale getirilecek uçak seferleri Eskişehir için büyük kazanç olabilirdi. Bugün sürdürülen tek merkezli Eskişehir Brüksel mevsimsel uçak seferleri bile zarar etmezken zaman içerisinde geliştirilmesi mümkün seferler her defasında sıfırdan ele alınmak istendi. Sonuçta Eskişehir’in adı Hasan Polatkan olan Hava Limanı hak ettiği karşılığı bulamadı.
Eskişehir iş ve ticaret dünyasının gelişimine de katkı yapacak, daha fazla yatırım ve daha fazla istihdam anlamına gelecek adımların atılmasına fırsat tanıyacak hava yolu ulaşımı konusunda göstermelik gayretlerin ötesinde Eskişehir ne yazık ki istediği desteği bulamadı. Siyasi anlayış farklılıkları, alttan alta sürdürülen gizli çekişmeler ne yazık ki Eskişehir’e bugüne kadar hiçbir şey kazandırmadı. Çok basit bir örnekle anlatayım; bugün Eskişehir’in Eskişehir’e yakışır bir çevre yolu bağlantısı yapıldı mı? Eskişehir’in ölüm yolu olarak adlandırılan ilçe bağlantı yolları istenilen şekilde yapılıp tamamlanıp Eskişehirlinin hizmetine sunuldu mu? Bunun bile yapılamadığı bir ortamda bugün söylenenleri bir kalem geçiniz beyler. Eskişehir OSB’si yani günde 86 Bin insanın ekmek kavgasına çıktığı Organize Sanayisi’nin şehirli bağlantısı çevre yolu üzerinden yapılıyorsa ve her işçi servisi kazasında birileri çıkıp göstermelik bağırıp çağırıyorsa bu tartışmaların ortasında hava limanı meselesi ne kadar ciddiye alınır.
Hava limanının düzenli seferlere kavuşturulması talebi son olarak Eskişehir Sanayi Odası Başkanı sevgili Celalettin Kesikbaş tarafından gündeme getirildi. Sayın Başkan Kesikbaş bu talebi gündeme getirirken biliyor ve görüyorum ki kendi hesabına konuşmuyor. Sanayinin önünün birazcık daha açılması yeni yatırımlara kapıların aralanması bağlamında haklı bir talepte bulunuyor. Ama bu talebe cevap vermesi gerekenler, bu talebi duyması istenenler bu talebe ne cevap verirler dersiniz? Bu arada Sayın Kesikbaş’ı bu konuyu tekrar gündeme taşıması dolayısıyla samimiyetle tebrik ediyorum.
Uçmadan önce bir başka konuyu hatırlatmak isterim. Türkiye’nin ilk Yüksek Hızlı Tren hattı Eskişehir ile Ankara arasında hizmete açıldı. O günlerde ne sevinmiştik değil mi? Hatta bu konu üzerinde siyasetçiler yıllarca övünme tepinmesi yapmadılar mı? Sonra ne oldu? Eskişehir başka bağlantılar hayata geçince ara istasyon konumuna düşmedi mi? Hatta o günlerde “Ne uçması canım YHT daha avantajlı” diyenler olmadı mı?
Şimdi bu söylediklerime iyi kulak verin. Eskişehir için uçmayı talep etmek en doğal hakkımız. Anca uçar mıyız? O sorunun cevabı başlıkta saklı. “Ne uçması, uçamayacaksınız?”
Çünkü Eskişehir her iktidar için farklı bir şehir olmuştur, çünkü Eskişehir eğitimi, kültürü ve birikimi ile ülkenin en parlak şehridir ve öyle olmaya devam edecektir.