Geçtiğimiz gün davet üzerine 2Eylül Gazetesi Genel Koordinatörü İlker Gökce, 2Eylül Haber Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Özge Zaim ve yine 2Eylül Haber’in heyecanlı muhabirlerinden İlksen Akkan ve bendeniz davet üzerine Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesine gittik.
Amacımız İletişim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Seçil Banar’ın dersinde saha deneyimlerimizi öğrenci, aynı zamanda yakın gelecekteki meslektaşlarımızla paylaşmaktı.2 saat boyunca genç arkadaşlarımızla sohbet etmek imkanı bulduk. Kimi zaman biz saha deneyimlerimizi anlattık, kimi zamanda öğrenci ve genç meslektaş adaylarımızın sorularını cevaplandırdık. 16 öğrenci ile başladığımız bilgi paylaşımlarının sonuna geldiğimizde nerede ise 40’a yakın öğrenci arkadaşımız derslikte bulunuyordu. Gerçekten benim için de uzun yıllar sonra üniversitenin bir dersliğinde bulunmak çok heyecan vericiydi. Başta Genel Koordinatörümüz İlker Gökce, Yazı İşleri Müdürümüz Özge Zaim ve yine aynı fakülteden mezun genç ve heyecanlı muhabirimiz İlksen Akkan bu derse iyi hazırlanmışlardı. Genç meslektaş adaylarımızın da bu derse gösterdikleri ilgi görülmeye değerdi. Akıllarındaki her soruyu sormak için gayret ettiler. Bu arada dikkatimi çeken şey bu gençlerin Z kuşağının temsilcisi olduklarının farkında olduklarını hissettirmeleriydi. 2 saatlik uzun bir süre olmasına rağmen herkesin çok dikkatli, uyanık olması konuya hakim olduklarını belirginleştiren kısa ve öz konuşmalar yapmaları ne kadar bilinçli bir şekilde bu alanı tercih ettiklerini göstermeleri bakımından önemliydi.
2 saatlik süre tabir yerinde ise göz açıp kapayıncaya kadar geçerken bu genç kuşak gazeteci adaylarının her birinin şimdiden kariyer planlaması yapmalarına da tanıklık ettik. Her genç meslektaş adayının yarınlara dair endişelerinin varlığını da hissettik. Her birinin aklından “Yarınlarda beni nasıl bir gelecek bekliyor?” sorusunun geçtiğini de hissediyorsunuz ama onların gazetecilik mesleğinin inceliklerinin ve sorumluluğunun da bilincinde olduklarını fark etmek gerçekten çok güzel.
Size şu kadarını söyleyebilirim çok farklı bir kuşak geliyor. Zehir gibi gençler bu mesleğin çıtasını çok yukarılara taşıyacaklar bundan eminim. Bu arada Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakülte yönetiminin de gençlerin önünü açmak, onları gerçek hayata hazırlamak için bir dizi proje üzerinde çalıştıklarını görmekte bir başka umudumuz oldu.
Sorgulayan, araştıran, bilgiye ve teknolojiye hakim yakın geleceğin gazetecileri beni sadece mesleğimiz açısından değil geleceğimiz açısından da umutlandırdı. Her birinin mutlak endişelerini bir tarafa bırakıp geleceğe yelken açmak için hazırlandıklarını hissedebiliyorsunuz.
Doğrusunu isterseniz ben bu üniversite ziyaretinde çok umutlandım. Kendi adıma, mesleğim adına, şehrim adına ülkem adına çok umutlandım. Zira gördüğüm genç meslektaş adaylarımız kimsenin sırtına yaslanmadan kendi mücadele ve emekleri ile bir yerlere gelineceğinin farkındalar. Onların bazıları ellerinde fotoğraf makinası bazı gelişmeleri resmederken, bazıları ajanslarda, bazıları haber sitelerinde, bazıları meclis kulislerinde, bazıları da akademik gelecek planlaması yaparak geleceklerini arıyorlar. İşte o sebeple beni gerçekten etkilediler. İşte bu sebeple gelecek adına her açıdan umutlandım. “Zihinleri pırıl pırıl, gözleri çakmak çakmak!” bu gençlerimizin işini kolaylaştırmak için kim üzerine ne görev düşüyorsa yapacaktır, yapmalıdır. Yolları ve bahtları açık olsun…